23 Temmuz 2008 Çarşamba

Hammerklavier

hammerklavier sonatını ilk dinlediğimde, ki o zaman henüz joachim kaiserin 'hammerklavier, müzik tarihinde yazılmış en büyük ve kompleks sonattır' demiş olduğunu bilmiyordum, beethoven'ın yazdığı en büyük piyano eseri olduğu kararına varmıştım.alışılmışın dışında uzunluğu ve beethoven'in piyano için yazdığı her eserde izlerine rastladığımız, ama bu eserde piyanisti vazgeçirmeye yemin etmiş teknik zorluklar değildi bunu hissettiren; sonat formuna o güne kadarki şeklini veren unsurların iç içe geçmişliği, beethoven'da daimi olarak rastladığımız dışa dönük-agresif , içe dönük-naif kontrastının ifade ediliş şekliydi.

beethoven sonat formunu yüceltmiş, arkasından gelecek koca bir romantik dönemde yazılacak olan sonatlara ışık tutmuş, yolu açmış olan bestecidir, ancak bu sonatın beethoven külliyatındaki yeri, hem de kendisinden sonra yazılmış olan sonatlar arasında (hatta öncekilerde bile) romantizme daha yakın, form olarak daha serbest ve kullanılan armoniler ve cümleler bakımından daha modern eserler olmasına rağmen, bambaşkadır.belki de bunun sebebi, eserin kaya gibi sağlam olmakla beraber alışılmış bir sonat formuna sahip olmasıdır.ağırlık noktası olan allegro, kıvrak ve oynak sayılabilecek scherzo, melankolik ağır bölüm ve canlı, ateşli (son dönem eserlerinde ayrıca füg de içeren) son bölüm yapısını beethoven bu eserde çok az değişiklerle kullanmıştır. bu değişiklikler scherzo bölümünün iki adet trio'ya sahip olması (ki başka hiç bir beethoven sonatta yoktur bu), ağır bölüm ile scherzonun yer değiştirmiş olması, ve son bölümün alışılmadık, romantik döneme aitmiş ve resitatiflerden oluşuyormuş hissi veren giriş kısmı ile yine alışılmadık derecede uzun ve kompleks füg kısmıdır.

teknik açıklamaları bir kenara bırakmak gerek sanırım daha iyi ifade edebilmek için.bana kalırsa eserin en kısa bölümü olan scherzo'nun ağır bölümden sonra değil de önce gelmesi (ki bu sadece bu sonata özgü bir özellik değildir) beethoven'ın ilk bölümün güçlü, majestik, büyük çehresi ile ağır bölümün melankolik arasında bir nefes almak istemesidir.aslında bu ağır bölüm için melankolik demek, biraz hafif bir tanımlama olarak kalıyor.beethoven ruhunun en karanlık tarafını, zihninde dolaşan düşüncelerin en umutsuzlarını, hem de hiç bir korunma olmaksızın, çıplak şekilde müziğe dökmüş gibi.bölümün alışılmadık derecede uzun olması, beethoven'ın daha önce yazdığı tüm ağır bölümlerden uzun olması da beethoven'ın bu sefer 'başka' hissettiğinin kanıtıdır belki.

beethoven bu eseri oldukça zor bir zamanında, kendisine maddi yardım sağlayan kuzeniyle kavgalı iken, bunun dolayısıyla maddi olarak çıkmazda iken yazmış olduğu anlatılır.beethoven'in yayıncısına yazdığı mektupta kullandığı 'paraya ihtiyacım var, size gönderdiğim bu sonat benim ekmeğim olacak' tarzı ifadeler, eserin o zamanlar moda olduğu üzere soylulardan birisine ithaf edilmiş olmasının ayrıca başka bir sebebidir.

Hiç yorum yok: